Fethiye’de ne yenir?
- 25 Temmuz 2023
- Genel
“KEŞKE BÜTÜN YAZ ORADA KALSAM” DİYECEĞİNİZ FETHİYE’DEN 9 HARİKULADE MEKAN Bu kez yamaç paraşütü, Saklıkent Kanyonu, Ölüdeniz’i, Kayaköy’ü, Kelebekler Vadisi, rafting’i, tekne... Devamını Oku
Gün boyu, çok sık aralıklarla çalışan dolmuşlarla kentin hemen her yerine ulaşmak mümkün. Ayrıca, hemen çalış köprüsünün altında, deniz dolmuşları (tekneler) ile de, şehir merkezine seferler yapılmaktadır.
Yeşil bahçesi, konforlu odaları, animasyonları, yarışmaları, günbatımının en güzel izlendiği plajı , sıcak atmosferi ve her yaş grubundan misafirlere hitap eden ortamıyla otelimiz keyifli bir tatil sunmaktadır.
Gezilecek Yerler ve Etkinlikler
Kısa bir listesini yaptığımız etkinliklere zamanınız yetmeyebilir. Görülmesi gereken en yakın koylar ve plajlar dışında Muğla yönüne ya da Antalya yönüne doğru keşfedilmeye değer yerler hakkında da kısa bilgiler bulacağınız bu kısmı dikkatle incelemenizi öneriyoruz.
Yapılabilecek Etkinlikler Listesi:
HİSARÖNÜ–OVACIK Ölüdeniz yolu üzerinde Fethiye şehir merkezine yaklaşık 7 km mesafede olan Ovacık ve Hisarönü birbirine çok yakındır. Fethiye’den Ölüdeniz’e giden yol üzerinde önce Ovacık sonra Hisarönü yer alıyor. Otel, motel ve pansiyonların bulunduğu Ovacık’a 5 dakika yürüyüş mesafesinde olan Hisarönü özellikle akşamları alışveriş yapılacak rengarenk çarşısı, barları ve eğlence mekanlarıyla görülmeye değer. Gece eğlenmek isterseniz şehir merkezindeki Paspatur sokağından sonra gideceğiniz yer Hisarönü barlar sokağı olmalı.
KAYAKÖY Fethiye’den Hisarönü’ne çıkınca sağ yönde ilerlerseniz çamların arasından Kayaköy‘e doğru gidersiniz. Kayaköy içinde dolaşırken Çam, nar ve incir ağaçları arasında uzanan dar sokakları, eski taş evler, kiliseleri, şapelleri ve olağanüstü tarihsel manzarasıyla karşılaşacaksınız. Kurtuluş savaşı öncesinde 3.500 konutlu bir Rum köyü iken, savaş sonrasında yaşanan göçle birlikte boşaltılmıştır. Balkanlardan gelen ve buraya yerleştirilen Türkler, ovayı tercih edince bakımsız kalmıştır. Çarşı Caddesinden Kayaköy’e giden yolun yakınındaki kalıntıların, Telmessos’dakiApollon Tapınağına ait olduğu sanılmaktadır. Kentin arkasındaki tepede St. John Şövalyelerinden kalan kale kalıntıları bulunmaktadır.
KELEBEKLER VADİSİ Türkiye’nin tanıtımı dendiğinde akla gelen ilk resim Ölüdeniz‘dir. Fethiye çevresinin en çarpıcı yerlerinden birisi olan Kelebekler Vadisi, Fethiye ilçesine bağlı olan Ölüdeniz sınırlarında kalan bir cennet alanıdır. Boyu 350 metreyi bulan sarp kayalıklarla çevrili vadi, 80’den fazla kelebek çeşidine ev sahipliği yapar. Kelebeklerin fazla olmasından dolayı Kelebekler Vadisi ismini alan koy, özellikle deniz tarafından bakıldığında hayranlık uyandıracak doğal bir yapıya sahiptir. 1995 yılında 1. derece doğal SİT alanı ilan edilen vadide yetmişten fazla kelebek türü yaşıyor. Vadide yaşayan Kaplan kelebekleri cinsi dünyanın farklı bölgelerinde de görülse de koloniler halinde dolaştıkları tek yer Kelebekler Vadisidir. İlk bakışta kelebeklerin kayaları, ağaç gövdelerini ve yaprakları, bir şal gibi örttüğünü fark edemiyorsunuz; doğal görüntü böyleymiş gibi geliyor insana. Ama bir ses, bir hareketle havalanıveren kelebekler gökyüzünü kaplıyor, bir anda gölge gibi düşüveriyor vadiye.
Kelebekler Vadisi’ne gitmek için önce Ölüdeniz’den kalkan dolmuş teknelerden birini kiralayarak yarım saat sürecek yolculukla vadinin kumsalına ineceksiniz. Babadağ eteklerindeki Kelebekler Vadisinde iki patika var. Biri şelalelere, diğeri Faralya köyüne doğru giden dik yolu çıkmak için ip kullanarak tırmanmak gerekiyor. Doğa yürüyüşleri konusunda tecrübeli olmayanlar vadinin yukarılarına tırmanmayı denememelidir. Faralya Köyü içinde kaynağı bulunan 50 metrelik yüksekten vadiye dökülerek Akdeniz’e karışan şelale görülmeye değer.
KABAK KOYU Kabak Koyu, Ölüdeniz’in 16 kilometre doğusunda kalan Faralya Köyü civarındaki en büyük zenginliklerden biridir. Ölüdeniz’den bir saatlik bir minibüs yolculuğuyla Kabak Koyu‘nun üst köyüne ulaşılır. Genellikle gezginlerin, Likya yolcularının uğrak yeridir. Kabak Koyu, yaklaşık bin metrelik yüksek yamaçlarla çevrili kanyon biçiminde nadir rastlanan bir jeolojik yapıya sahip. Vadi, buzul çağından etkilenmeden günümüze kadar gelebildiği için benzersiz bir bitki örtüsüne sahip. Küçük çakıllı bir plaja sahip olan vadide, denizin keyfi ayrı bir güzeldir.
LİKYA YOLU Anadolu’nun en eski uygarlıklarından biri olan Likya Medeniyeti, Fethiye ile Antalya Körfezi arasında uzanan ve şimdilerde Teke Yarımadası olarak anılan bölgede kurulmuştu. Likya Yolu ise, tarihsel kaynaklarda antik Likya’nın sınırları içindeki site devletlerini birbirine bağlayan patikaların oluşturduğu bir ulaşım sistemi olarak tanımlanıyor. Fethiye–Antalya arasında uzanan, 540 kilometreyle Türkiye’nin planlanmış en uzun yürüyüş parkuru olan Likya Yolu rotası ile ilgili çalışmalar Kate Clow tarafından 1999’da tamamlanmıştır. Akdeniz’in en bakir koylarından Toros Dağlarının zirvelerine uzanan; Xanthos, Patara, Olympos ve Phaselis gibi Likya’nın önemli antik kentlerinden geçen parkur, dünyanın en iyi 10 uzun yürüyüş rotasından birisi olarak gösteriliyor. Kimisi dağların tepelerine inşa edilmiş ve günümüzde henüz az bilinen, tam 19 antik kenti barındıran bu eski çağ yolu, keyifli bir yürüyüş rotasıdır.
Likya Yolu’nun birinci bölümünde Faralya, Dodurga Köyü, Sdyma, Pınara – Letoon – Xanthos kentleri ve incecik kumlarıyla eski bir liman bölgesi olan Patara yer alıyor. İkinci bölümünde Antiphellos, Apollonia, Simena, Myra, Limyra, Rhodiapolis, Gagai, Melanippe, Gelidonia, Edrassa, Olympos, Chimaera ve Phaselis bulunuyor. Güzelliği ile göz çarpan koylar arasında Korsan Koyu (Melanippe) ve parkur üzerinde yer alan Gelidonya Feneridir..
Yorum Yap